Yenidoğan...


Benim oğlan dünyaya geldiği zaman 
çocuklar doğdu Anadolu'da 
Mavi gözlü kara gözlü ela gözlü bebeklerdi
Bitlendiler doğar doğmaz
Kim bilir kaçı sağ kalır mucize kabilinden
Nâzım Hikmet Ran 

Tam daha kötü ne olabilir, kötülükte sınır nereye kadardır derken, bu defa da bebekleri katleden bir hastane çetesiyle karşılaştık. Birkaç gündür düşünüyorum, kötülüğün böylesini idrak etmeye gücüm yetmiyor...

Üç kuruş para için el kadar bebeğin canına kıyıp, akşamında o parayla alem yapmayı düşünebilecek türden bir zihniyet yapısıyla karşı karşıyayız. İnsan sormadan edemiyor, bu olmayan vicdan, bu sükut etmiş tefekkür bize ne yapmaz? Düşünüyorum da, biz bu yaşa yine iyi geldik.... 

Eğer haklarındaki iddialar doğru ise, bu işe karışan insanlara benim bir sorum var. Para için daha neler yapabilirsiniz mesela? Ne kadar ileri gidebilirsiniz? Daha ne kadarına eliniz varır? Sizi kimse durdurmasaydı, bu yaptıklarınızı kimse "görmese idi" daha kaç bebeğin kanına girecektiniz? İnsanların, arkadaşlarınızın, sokaktaki adamın yüzüne ne zamana kadar "utanmadan" bakacaktınız? Ailenizle, varsa eğer, nereye kadar ve nasıl zaman geçirebilecektiniz? Kafanızı yastığa koyduğunuzda nasıl uyuyacaktınız? Merak ediyorum. Bilmek istiyorum. Bu soruya verecek bir cevapları da vardır umarım....

Aslında bu ahlaki dejenerasyon, bu bitmiş, "tefessüh etmiş" insan görünümlü toplumsal fenomen yeni bir şey de değil. Bu kişiler uzun süredir var, aramızda dolaşıyorlar, bizimle aynı toplumda yaşıyorlar ama biz böyle örnekleri ancak ortaya çıktıkça, "uç verdikçe" açıkça görüyoruz. Aslında onlar artık her yerde, her kademede, her "ortamda", yaşamın her hücresinde revaç buluyor. Üstelik çok da "saygın" görünümlü olduklarından, içini bilmezseniz adam sanırsınız! Tetikçisi var, ispiyoncusu var, organ kaçakçısı var, insan kaçakçısı var, ne ararsanız var...hastanede bebek öldüreni de böylece gördük.

Yeni doğanı öldürmek...hep de böyle çalışmadı mı paraya ve çıkara dayanan bu kafa yapısı zaten?

Para ha! Şu günleri de görmek varmış...

Sizin paranız batsın!

Böyle kişilerin yıllarca bu toplum içinde barınabilmeleri, dahası meslek sahibi olmaları, saygı ve itibar görmeleri herkes için yeterli utançtır. Toplumun, eğer böyle bir şey kaldıysa artık, bütün üyelerinin, başlarını iki ellerinin arasına alıp, parayla, çıkarla ahlak arasındaki ilişki üzerine iyice düşünmeleri gerekir.

Yoksa bu işin sonu, işte tam olarak böyle gelir! 

Dilerim böyle adamlarla hayatta hiç karşılaşmadan son nefesimi verebilmek nasibim olsun. Başka şey istemiyorum.


Onur Aydemir 
Ekim 2024, Ankara

Yorumlar